3 Aralık 2012 Pazartesi


yine günlerden bir gün otobüse binen pembe renkli kedi ilk duraktan binmediği için 4 ayağının üzerinde yolculuğu tamamlamak zorundaydı. çok yalnızdı kalabalığın içinde. insanlar onu görmüyor kuyruğuna basıyor hatta tekmeliyorlardı. son durağa yaklaştıkça insanların yavaş yavaş azalıyor itiş-kakış azalıyordu. tamam rahattı şimdi
 hem bir koltukta bulmuştu oturmak için. klima çalışmıyordu. ama ne zaman belediye bir işi doğru düzgün yapmıştı ki. metroda ki klimalarda o kadar fazla çalışıyordu ki orada da üşüyordu mesela. neyse gözü camdan dışarıya kaydı ve durakta duran o papyonlu yeşil gözlü kediyi gördü. o da bakıyordu. hani yıldırım aşkı , işte ondandı. hemen kapıdan aşağıya doğru atlayarak otobüsten indi. papyonlu kedi arada buna göz ucuyla baksa da yanına gelip tanışmak adına hiçbir şey yapmıyordu. yeni bir otobüs geldi ve papyonlu tekrar hava atar şekilde patisiyle kulağını yalayarak ona baktı ve otobüse havalı bir şekilde bindi. arkasından bakan bizimki yeniden hayal kırıklığına uğramıştı. buruk bir gülümseme suratında ve aklında elinden gelenin hepsini yapmış olmasa da çaba gösterdiği için mutluydu. daha sonra bu konu aklına geldiğinde hiç "keşke" kelimesini kullanmadı.

çaresizim

şöyle bi eskilere baktımda kimler gelmiş kimler geçmiş, neler neler değişmiş biri hariç "aşk" hep aşkı aramışım hep onu istemişim hep yarım kalmışım. hep sonu hüzün hüsran ama yine de aşk istemişim.

yine istiyorum. ama yine normal insanlar gibi normal birine değil. 

bir insan bu kadar iyi olmak zorunda mı, peki bu kadar tatlı?  
gözlerinin derinliklerinde öyle kaybolduğunu ve gözünü kapadığında gözlerinin aklında kaldığını fark ettin mi hiç? 

peki ellerini sımsıkı tutup, dudaklarının tadına bakıp, teninde tenini hissedip, kokusunda boğulmak isterken bir sonraki güne bir hiç olarak uyandın mı?

o bir adım uzaklaşınca sen uzaklara koşarak kaçtın mı ,o gözlerine baktığında sen gecenin karanlığında kayboldun mu?

peki bunları yaşasaydın ne yapardın?
cevabını bilmiyorum, bilemeyeceğim... çünkü ben bir korkağım artı ne istediğimi ben bile bilmezken ondan ne bekliyorum ki!

kokusu hala yastığım da derin derin içime çekip hatırlıyorum. hatırlıyorum ki hayallerimle yetineyim ve daha fazla bu saçmalığa kapılmayayım diye. 
ÖZLEDİM LAN 

birini değil aşık olmayı özledim. ama platonik değil karşılıklı aşkı. eğlenmeyi, öpüşmeyi, sevişmeyi, içmeyi, sarhoş olmayı, dans etmeyi, dertleşmeyi her şeyi özledim.